KEMİK VE KAS SAĞLIĞI

Kemik, sürekli kendini yenileyen canlı bir dokudur. Kemik güçlü ve nispeten esnek olmasına rağmen, günlük aşınma ve yıpranma, zamanla bir binanın temellerinde oluşanlara benzer şekilde küçük yapısal kusurlara neden olur.

Kemik, sürekli kendini yenileyen canlı bir dokudur. Kemik güçlü ve nispeten esnek olmasına rağmen, günlük aşınma ve yıpranma, zamanla bir binanın temellerinde oluşanlara benzer şekilde küçük yapısal kusurlara neden olur. Vücudumuzda, bir “bakım ekibi”nin işini yapan iki grup özel hücre vardır. Osteoklastlar, hasarlı veya zayıflamış kemik alanlarını kazar ve ardından osteoblastlar çatlakları sertleşerek yeni kemik oluşturan malzemeyle doldurur. Bu iki parçalı sürece kemik yeniden şekillenmesi denir ve yeniden şekillenme döngüsü sağlıklı bir genç yetişkinde her üç ila dört ayda bir tamamlanır.

Yaşlandıkça, bakım ekibini oluşturan iki hücre grubu birlikte çalışma konusunda daha az verimli hale gelir – osteoklastlar eski kemiği osteoblastların yeniden inşa edebildiğinden daha hızlı temizler. Ayrıca, kalsiyum, birçok besin maddesi gibi, yaşlandıkça daha az etkili bir şekilde emilir. Nispeten sağlıklı kemiklere sahip kişilerde, yeterli kalsiyum alımı yeniden şekillendirme sürecinin dengeli kalmasına yardımcı olabilir.

OSTEOPOROZ , DÜŞÜK KEMİK KÜTLESİ VE KEMİK DOKUSUNUN BOZULMASIYLA KARAKTERİZE OLAN BİR RAHATSIZLIKTIR
Yıllarca herhangi bir belirti göstermeden ortaya çıkabilir. 50 yaş ve üzeri kişilerde görülen kırıkların çoğunluğunu oluşturur. Yaşam kalitesinin düşmesi gibi sonuçlara yol açabilir.

İLK UYARI İŞARETİ GENELLİKLE BİR KIRIKTIR
Herhangi bir uyarı belirtisi göstermeden gelişmesi yıllar alan bir hastalıktır. İlk uyarı işareti sıklıkla kırıklar olduğundan, genellikle kırık oluşana kadar hiçbir belirti vermeden sessiz gelişir.

Kemik mineralleri giderek kaybolduğundan kemikler zayıflar ve kırılmaya daha yatkın hale gelir. Genellikle kalça, omurga, bilek veya omuzda meydana gelir

Sağlıklı kemik yapısına sahip kişilerde bu durumlarda genellikle kırık oluşmayabilir

KIRIK RİSKİNİ ARTIRABİLEN BİR RAHATSIZLIKTIR Uzanma, eğilme, dönme, öksürme veya hapşırma gibi basit bir aktiviteden kolayca oluşabilir. Ayrıca, yürüme, ayakta durma , düşme gibi yaralanmalarda oluşabilir. (https://osteoporosis.ca/)

OMURGA KIRIKLARI, BOY KAYBI VE OSTEOPOROZ

Birçok omurga kırığı asemptomatiktir ve birçok kişi farkında bile olmayabilir. Omurga kırığının mevcut olabileceğine dair önemli bir ipucu, boy kaybıdır.

Herkes yaşla birlikte biraz boy kaybeder. Peki, ne kadarı çok fazladır? Sağlık uzmanı tarafından yapılan ölçümlerde, 2 cm veya daha fazla bir kayıp önemlidir ve omurga kırığı olduğuna dair bir uyarı işareti olabilir. Ölçüm yapılmamıs olanlar ise mevcut boy ölçümlerini yetişkin olduklarında ölçülen boylarıyla karşılaştırabilirler. 6 cm veya daha fazla kaybettilerse, bu bir omurga kırığı olduğuna dair bir uyarı işareti olabilir ve sağlık uzmanına danışılması tavsiye edilir.

Yukarıdaki tanımlardan birine göre boyunuzu kaybettiyseniz, Sağlık uzmanı tarafından takip edilen ,omurganızın düzenli bir röntgeni boy kaybınızın asemptomatik omurga kırığından kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirlemeye yardımcı olabilir. . (https://osteoporosis.ca/)

KEMİK & KAS SAĞLIĞI

Beslenme , Osteoporozun önlenmesinde ve tedavisinde her besin önemli rol oynar.

Güçlü ve sağlıklı kemikler için beslenme önemlidir . Özellellikle Kalsiyum, D Vitamini, Protein, Magnezyum ve K Vitamini, önerilen besinlerdir

YETERLİ KALSİYUM ALIMI KEMİK KAYBINI YAVAŞLATABİLİR VE KIRIK RİSKİNİ AZALTABİLİR.

Kalsiyum, yaşamı sürdürmek için hayati önem taşır ve vücuttaki hemen hemen her hücrenin çalışması için kalsiyuma ihtiyacı vardır.

Kemikler bir kalsiyum deposudur, bu nedenle vücudumuza günlük olarak yeterli kalsiyum sağlamazsak, bu kemiklerimizden alınacaktır. Bu, kırılgan kemiklere ve kırık kemik riskinin artmasına neden olacaktır.

Kalsiyum kemiklerimizin yapı taşlarından biridir. Kemik gücünü oluşturmaya ve korumaya yardımcı olur.

Ayrıca : Sinir fonksiyonunu desteklemeye yardımcı olur. Kasların kasılmasına yardımcı olur. Kalbin düzenli bir kalp atışı sağlamak için ritmini korumasına yardımcı olur

KALSİYUMUN GIDA KAYNAKLARI

Süt ürünlerine karşı hassasiyetiniz varsa veya bunlardan kaçınmayı tercih ediyorsanız, seçebileceğiniz başka alternatif kalsiyum kaynakları da mevcuttur. 

D vitamini, yani “güneş vitamini”, güneş ışınlarının cildimizle etkileşime girmesiyle üretilir; ancak gündelik koşuşturma arasında yeterli D vitamini üretebilmek için ihtiyaç duyduğumuz kadar güneş ışığı alamıyoruz.

 D VİTAMİNİ’NİN GIDA KAYNAKLARI

D vitaminini doğal olarak veya takviye yoluyla içeren besinler mevcuttur.

 PROTEİN KEMİK DOKUSUNUN OLUŞTURULMASI VE ONARILMASI İÇİN GEREKLİDİR VE KASLARIN GÜÇLÜ KALMASINA YARDIMCI OLUR
Protein, kemiklerimizde kalsiyum tutan ve kaslarımızı güçlü tutmak için önemli olan yapıyı oluşturur. Önerilen miktarda protein içeren diyetler, kalsiyum alımı yeterli olduğunda daha fazla kemik kütlesi ve daha az kırıkla ilişkilendirilir. Sınırlı protein alımı olan yetişkinler kemik kaybı ve kırık riski altındadır.

Protein önemli bir enerji kaynağıdır ve kemik ve kas sağlığımızda ve osteoporozun önlenmesinde büyük rol oynayan önemli bir besindir.

Vücudumuzda bulunan magnezyumun yarısından fazlası kemiklerimizde bulunur ve iyi kemik sağlığını desteklemek için beslenmemizde yeterli magnezyum almak önemlidir.

Takviye kullanmadan da besinler yoluyla yeterli magnezyum almak mümkündür.

K vitamini, kemik oluşumuna yardımcı olan ve kalsiyum gibi mineralleri kemik yapısına bağlayan bir proteini harekete geçirir.

K vitamini iki formda bulunur: K1 ve K2 ve her ikisi de kemik sağlığımız için önemlidir

  • K1 vitamini, filokinon olarak da bilinir ve yapraklı yeşillikler gibi bitkisel kaynaklardan gelir.
  • K2 vitamini, menakinonlar, hayvansal ürünlerden ve fermente gıdalardan gelir. K2 aynı zamanda bağırsaklarınızdaki sağlıklı bakteriler tarafından üretilen K vitamini formudur.

K vitamini kanın pıhtılaşmasına yardımcı olarak yaralarınızın iyileşmesini sağlar.