5 Zang organları şu şekildedir:
- Kalp (Xin)
- Akciğer (Fei)
- Dalak (Pi)
- Karaciğer (Gan)
- Böbrek (Shen
Bu organlar sadece fiziksel yapıdan ibaret değildir; aynı zamanda enerji (Qi), kan, sıvılar ve ruhsal-fiziksel fonksiyonların bütünleştiği kompleks sistemlerdir.
Her bir Zang organı, hem fiziksel hem ruhsal işlevleriyle vücudun dengede kalmasını sağlar.
Çin Tıbbında Kalp Organı
Çin tıbbında, Kalp insan vücudundaki en önemli organdır ve tüm Zang-Fu organlarını yönetir. Ünlü tıbbi klasik eser “Sarı İmparator’un İç Klasikleri” şöyle der:
“Kalp, tüm organların hükümdarıdır.”
Kalp iki kısma ayrılabilir:
Kalp-yin ve Kalp-yang.
- Kalp-yin, Kalp’in maddesel yapısını ve Kalp Kanı’nı ifade eder.
- Kalp-yang ise Kalp’in işlevini, yani Kalp’in fonksiyonel aktivitesini kapsar. Kalp-yang, aynı zamanda Kalp-qi olarak da adlandırılır.
Kalp’in iki temel işlevi vardır:
- Kan ve damarları yönetmek,
- Zihinsel faaliyetleri kontrol etmek.
Kan ve damarların yönetimi ile ilgili:
Kalp, Kan’ı damarlar içinde hareket ettirerek tüm vücudu besleme işlevine sahiptir. Kalp-qi, Kalp’in atışının itici gücüdür. Kalp-qi yeterli olduğunda Kalp, normal güç, hız ve ritimde çalışır.
Kalp Kanı veya Kalp-qi’nin yeterliliği, Çin Tıbbı uygulayıcıları tarafından nabız muayenesiyle değerlendirilebilir.
Zihinsel faaliyetlerin kontrolü:
Tüm üst düzey beyin fonksiyonları — bilinç, düşünme gibi — Kalp’in fonksiyonları sonucudur. Bu görüş, biyomedisindeki yaklaşımdan oldukça farklıdır. Çin tıbbı, tüm zihinsel faaliyetlerin beş Zang organı ile ilişkili olduğunu ve bunların Kalp organıyla yakından bağlantılı olduğunu kabul eder.
Daha önce belirtildiği gibi, Kalp tüm organların hükümdarıdır. Kan, ruhsal faaliyetlerin temel maddesidir ve Kalp bu Kan’ı yönetir.
Kalp’in Kan ve Qi seviyesi yeterli olduğunda kişi canlılıkla dolu olur, zihni berrak ve düşünce ile tepki hızı hızlı olur. Aksi takdirde, Kalp Kanı eksikliği durumunda uykusuzluk veya sık sık rüya görme gibi anormal ruhsal ve zihinsel durumlar ortaya çıkar.
Teşhis ve gözlem:
Teşhis sırasında Çin Tıbbı uygulayıcıları hastanın dilini ve yüzünü gözlemler. Çin tıbbında dil, Kalp’in filizidir. Ayrıca, yüz kan damarları açısından zengindir ve cilt rengi Kalp’in işlevini gösterebilir.
Bu nedenle Kalp’in durumu sıklıkla dil ve yüz gözlemi ile değerlendirilir.
- Eğer Kalp Kanı durgunluğu varsa, cilt rengi mor ve koyu olur.
- Kalp’in zihinsel faaliyetleri yönetme işlevinde bozukluk varsa, dil sertleşir ve konuşmada zorluk veya konuşamama (afazi) görülür.
Dil ve yüzün gözlemi, Çin tıbbı tanısında önemli bir bileşendir.
Çin Tıbbında Akciğer Organı
Çin tıbbında, Akciğer’in üç temel fonksiyonu vardır:
- Qi’yi yönetmek,
- Yayma (difüzyon) ve indirme (descend),
- Su yollarını düzenlemek.
Qi’yi yönetmek:
Akciğer, Nefes Qi’sinden sorumludur. Akciğer, vücudun içi ve dışı arasında hava alışverişinden sorumlu başlıca organdır. Akciğer, Qi’yi Kalp kanalları aracılığıyla tüm vücuda yayar, böylece iç organları, bağırsakları ve dokuları ısıtır ve normal fizyolojik faaliyetlerin sürdürülmesini sağlar.
Yayma ve indirme işlevi:
- Yayma (difüzyon): Akciğer’in dışarı verilecek havayı boşaltma, Koruyucu Qi’yi (Defensive-qi), yiyecek özü (Essence) ve Vücut Sıvılarını vücuda yayma aktivitesidir; böylece vücut beslenir.
- İndirme (descend): Temiz havayı içe çekmek, hava yollarını temizlemek ve Akciğer Qi’sini aşağıya indirerek su ve vücut sıvılarını dağıtmak anlamına gelir.
Su yollarını düzenleme:
Akciğer’in yayma ve indirme işlevi, suyun yayılması ve dağıtılmasıyla ilişkilidir. Bu yüzden Çin tıbbında şöyle derler:
“Akciğer, su yollarını kontrol eder.”
Bu işlev esas olarak üç süreçle ilişkilidir: terleme, solunum ve boşaltım.
Bu üç süreç içinde özellikle terleme ve idrar, vücuttan suyun atıldığı başlıca yollardır.
Yiyecek ve sudan emilen vücut sıvıları, Akciğer Qi’sinin yayma fonksiyonu sayesinde tüm vücuda gider, burada besler ve nemlendirir.
Akciğer Qi’sinin indirme hareketi ile vücut sıvıları aşağıya, böbreklere yönlendirilir.
Sıvının bulanık ve gereksiz kısmı idrara dönüşür ve ardından İdrar Kesesi’ne gider, oradan vücuttan atılır.
Akciğer’in su metabolizmasını destekleyen bu aktivitesi, eski Çin tıbbı kitaplarında şöyle ifade edilir:
“Akciğer, suyun üst kaynağıdır.”
Çin Tıbbında Dalak Organı
Çin tıbbında, Dalak sindirim sisteminin ana organıdır; bu, biyomedisindeki Dalağın işlevinden oldukça farklıdır. Dalak dört temel işleve sahiptir:
- Taşıma (transportation) ve dönüştürme (transformation) işlevini koordine etmek,
- Qi’nin yayılmasını (dispersal) yönetmek,
- Kanın damarlar içinde dolaşmasını sağlamak,
- Kasları ve uzuvları beslemek.
“İç Saray (Huang Di Nei Jing)” adlı klasik eserde şöyle der:
“Dalak, kazanılmış yapının maddi temelini sağlar” ve “Dalak, Qi ve Kan üretiminin kaynağıdır.”
Dalak ve sindirim:
Mideye alınan yiyecekler, hem Mide hem de Dalak tarafından sindirilir ve aşağı doğru İnce Bağırsağa gönderilir. Burada “saf madde ile bulanık madde ayrımı” işlemi gerçekleşir.
Saf olan ve esas madde niteliğindeki kısımlar sindirilir, Dalak tarafından emilir ve vücudun tüm bölgelerine taşınır; yukarı doğru Akciğer ve Kalbe gider ve oradan tüm vücuda dağılır. Böylece iç organlar, altı Fu organı ve diğer vücut kısımları beslenir.
Dalak’ın taşıma ve dönüştürme fonksiyonu zayıflarsa; iştahsızlık, karın şişliği, ishal, halsizlik ve zayıflama gibi belirtiler ortaya çıkar.
Dalak ve su metabolizması:
Dalak, suyun emilmesine ve taşınmasına da yardımcı olur. Bu fonksiyonun bozulması, suyun vücutta tutulmasına bağlı ödem ve ishal gibi çeşitli hastalıklara yol açar.
Su dağıtım ve taşınma süreci, Akciğer Qi’sinin yayma ve indirme fonksiyonları ile Dalak Qi’sinin taşıma ve dönüştürme işlevlerinin ortak çalışmasıyla gerçekleşir.
Dalak Qi’sinin hareket yönü yukarı ve yükselicidir. Dalak, yiyecek ve sıvılardan elde edilen öz maddeleri alır ve Kalp, Akciğer, baş ve gözlere taşır.
Çin tıbbında şöyle denir:
“Dalak, Qi’si yükseldiğinde iyi çalışır.”
Eğer Dalak, yiyecek ve sıvılardan öz maddeleri yukarı taşıyamazsa Qi çöker; buna Çin tıbbında “Orta Qi’nin çökmesi” denir.
Kronik ishal ve mide, böbrek, rahim gibi iç organların sarkması, Orta Qi çökmesinin bazı örnekleridir.
Dalak ve Kan:
Dalak’ın bir diğer görevi de Kanı damarlar içinde tutmak ve damar dışına sızmasını önlemektir.
Dalak Qi’si yetersizse ve Kanı tutma fonksiyonunu sürdüremezse; deri altı kanamalar, idrarda kan görülmesi gibi kronik kanamalar ortaya çıkabilir.
Tedavi prensibi, Dalak Qi’sini güçlendirerek Kan sızıntısını kontrol altına almaktır.
Dalak ve kaslar:
Dalak, kasları ve uzuvları besler. Taşıma, dağıtım ve dönüştürme işlevleri iyi çalıştığında, yiyecek özü vücuda düzgün dağılır; böylece kaslar iyi gelişir, güçlü olur ve uzuvlar hareket için yeterli gücü kazanır.
Dalak’ın bu fonksiyonları zayıflarsa, beslenme azalır; kaslar gevşer, uzuvlar zayıf ve atrofiye uğramış hale gelir.
Çin Tıbbında Karaciğer Organı
Çin tıbbında Karaciğer’in üç temel fonksiyonu vardır:
- Qi’nin serbest akışını yönetmek,
- Kanı depolamak ve akışını düzenlemek,
- Gözlerle bağlantılı olmak.
Qi’nin serbest akışını yönetmek:
Karaciğer Qi’sinin düzgün hareketi, Qi ve Kanın normal faaliyetlerini sürdürmek için çok önemlidir.
Karaciğer Qi’si düzgün akmazsa, durgunluk oluşur ve buna bağlı olarak kaburga altı, göğüs veya alt karın bölgesinde gerilim veya ağrı gibi belirtiler ortaya çıkar.
Karaciğerin Qi’nin serbest akışını yönetmesi, duyguların düzenlenmesine de yardımcı olur.
Kalple birlikte çalışarak, Karaciğer Qi’sinin doğru işleyişi zihinsel faaliyetleri ve duyguları uyumlu hale getirir.
Karaciğer Qi’sinin akışı düzgün olduğunda, kişi iyi bir ruh halinde olur, zihni rahattır ve düşünceleri hızlıdır.
Karaciğer Qi’si düzgün hareket etmezse, ruh hali depresif hale gelir.
Karaciğer ateşinin aşırı aktif olması ise öfke, aşırı heyecan, baş dönmesi, vertigo, uykusuzluk ve rüya ile bozulmuş uykulara neden olabilir.
Kanı depolamak ve düzenlemek:
Vücut dinlenme veya uyku halinde iken, daha az kana ihtiyaç duyar ve Kanın çoğu Karaciğerde depolanır.
Ancak vücut fiziksel çalışma veya emek harcarken, kana olan ihtiyaç artar.
Karaciğer depoladığı Kanı serbest bırakarak vücudun ihtiyacını karşılar.
Bu açıdan Karaciğer’in fonksiyonları hem Çin tıbbında hem de biyomedisinde büyük ölçüde benzerdir.
Gözlerle bağlantı:
Karaciğer yin veya Kan eksikliği, bulanık görme ve gece körlüğüne yol açabilir.
Karaciğer ateşi yükseldiğinde, gözlerde kırmızılık ve damarların dolgunluğu görülebilir.
Karaciğer yin eksikliği, göz kuruluğuna neden olabilir.
Bu eksiklik, baş dönmesi ve vertigo ile karakterize edilen Karaciğer yangının aşırı aktifliği ile birlikte olabilir.
Çin Tıbbında Böbrek Organı
Vücudun bel (lumbar) bölgesinde yer alan Böbrek, doğuştan gelen Özü (Jing) depolar ve bu yüzden Çin tıbbında doğuştan gelen yaşamın temelidir. Böbreğin dört temel fonksiyonu vardır:
- Yaşam Özünü depolamak; bu, insan vücudunun büyümesi, gelişimi ve üremesinden sorumludur.
- Su metabolizmasını düzenlemek.
- Solunumu kontrol etmek ve desteklemek.
- Kemiklerin ve iliğin yönetimi.
Böbrekteki Öz:
Böbrekte depolanan yaşam Özü ikiye ayrılır. Kaynağına göre, doğuştan gelen Öz ve sonradan kazanılan Öz olarak sınıflandırılır.
Yin-yang prensibine göre ise, Böbrek-yin ve Böbrek-yang olarak tanımlanabilir.
Bu Öz türü aynı zamanda “Böbrek Öz”ü olarak da bilinir ve ebeveynlerden miras alınır.
Doğuştan gelen Öz, Qi’ye dönüştürülebilir; ve Öz’den dönüşen Qi’ye “Böbrek Qi” denir.
Bu Qi, insan vücudunun büyüme, gelişim ve üremesi için temel maddelerden biridir.
Sonradan kazanılan Öz:
Böbrek Özü, sonradan kazanılan Öz ile beslenir ve güçlenir.
Sonradan kazanılan Öz ise yiyeceklerin Özünden elde edilir.
Yiyecek Özü, Dalak ve Mide tarafından sonradan kazanılan Öze dönüştürülür, sonra da beş Zang organı ve altı Fu organına taşınır.
Bu nedenle, sonradan kazanılan Öz, Zang-fu organlarının Özü ile eşdeğerdir.
Sonradan kazanılan Öz yeterli olduğunda, bir kısmı vücudun fizyolojik ihtiyaçları ve aktiviteleri için kullanılır.
Geri kalan ise diğer fonksiyonel ihtiyaçlar için Böbrekte depolanır.
Bu yüzden, sonradan kazanılan Öz’ün artması veya azalması Zang-fu fonksiyonlarının iyi veya kötü durumda olduğunu gösterir.
Su metabolizması:
Böbrek, su metabolizmasının ana düzenleyicisidir.
Böbrek Qi, idrarın üretimini ve atılımını kontrol eder.
Böbrek-yin ve Böbrek-yang dengesi, sıvıların vücutta tutulması ve boşaltılmasında hayati önem taşır.
Böbrek-yang eksikliği durumunda, idrar miktarında artış ve gece sık idrara çıkma gibi belirtiler ortaya çıkar.
Solunumun kontrolü:
Böbrek, Akciğer Qi’sini destekleyerek nefes alıp vermeyi sağlar.
Böbrek Qi zayıfladığında, nefes darlığı, astım ve yorgunluk görülür.
Kemik ve İlik:
Böbrek Özü, kemik ve iliğin oluşumunu yönetir.
Böbreklerin durumu, kemik sağlığı ve dişlerin dayanıklılığı ile doğrudan ilgilidir.
Bu özet, Çin tıbbının temel organ anlayışına dair genel bir çerçeve sunar. Her organ, hem fiziksel hem de ruhsal işlevleriyle vücudun bütünlüğünü sağlar. Akupunktur, bitkisel tedavi, diyet ve yaşam tarzı önerileri bu organların sağlıklı çalışmasını desteklemek amacıyla uygulanır.
Zang Organları Arasındaki İlişki
Kalp ve Kan Dolaşımı
Kalp, Kan dolaşımını kontrol eder. Dalak, Kanı üretme ve Kanın damarlar içinde akmasını sağlama işlevlerine sahiptir. Kalp ile Dalak arasındaki ilişki, esas olarak Kanın üretimi ve dolaşımı üzerinde kendini gösterir. Kalp zihinsel faaliyetlerden sorumludur.
Karaciğer ve Zihinsel Faaliyetler
Karaciğer ise Qi ve Kan akışını düzenleme ve yumuşatma işlevine sahiptir. Her ikisi de zihinsel faaliyetler ve duygularla ilişkilidir ve patolojik olarak birbirini etkiler.
Kalp ile Karaciğerin Kan İlişkisi
Kalp, Kan dolaşımını kontrol eder. Karaciğer Kanı depolar. Ancak Kalbin Kanı bol olduğunda Karaciğerin depolayacak Kanı olur. Kalp, daha Yang özelliğe sahip olup Çin tıbbı teorisine göre Ateş karakteri taşır.
Kalp ve Böbrek Arasındaki İlişki
Böbrek ise Yin özelliğe sahiptir ve Su karakteri olarak sınıflandırılır. Fizyolojik fonksiyonlar normal olduğunda Kalbin Ateşi kesinlikle Böbreğe iner, onun Yang’ını besler ve sıvılarını ısıtır. Aynı zamanda Böbreğin sıvıları Kalbe yükselir, Kalbin Yin’ini besler, böylece Kalbin Yang’ı aşırı olmaz.
Kalp ve Böbrek arasında Çin tıbbında “karşılıklı bağımlı ve dengeleyen ilişki” bulunur. Bu ilişki, karşılıklı destek ve kontrol ile karakterizedir.
Dalak ve Akciğer Fonksiyonları
Dalak, besinlerin taşınması, dağıtılması ve dönüştürülmesi ile su metabolizmasının desteklenmesi işlevlerine sahiptir ve Qi ile Kanın büyüme ve gelişimi için besin kaynağıdır.
Akciğer solunum ve tüm vücudun Qi’sinin kontrolü işlevini yapar. Fizyolojik fonksiyonlar normal olduğunda Dalak, yiyecek özünü yukarı taşır ve Akciğeri besleyerek onun doğru çalışmasını sağlar. Öte yandan, Akciğerin dağıtma, indirme ve açma işlevi olmadan Dalak, besinlerin taşınması, dönüştürülmesi ve su metabolizması görevlerini iyi yapamaz.
Qi’nin Yükselmesi ve Alçalması
Akciğer, vücudun üst kısmında yer alır ve Qi’nin aşağı inmesinden sorumludur. Karaciğer ise vücudun orta kısmında bulunur ve Qi’nin yükselmesini sağlar. Qi uygun şekilde yükselip alçalmazsa, vücuttaki Qi hareketleri normal olmaz.
Karaciğer ve Dalak-Mide Koordinasyonu
Karaciğer, yaşamsal enerji ve Kanın akışını düzenler ve yumuşatır. Dalak, besinlerin taşınması, dağıtılması ve dönüştürülmesi ile su metabolizmasının desteklenmesi işlevlerine sahiptir.
Karaciğer fonksiyonlarındaki bozukluk Dalak ve Mide fonksiyonlarını etkiler. Bu durum “Karaciğer ile Dalak ve Mide arasında koordinasyon bozukluğu” sendromuna yol açabilir.
Dalak, Böbrek ve Su Metabolizması
Dalak yiyecek özünü taşır ve dönüştürür; doğuştan sonra oluşan Özü için maddi temeli sağlar. Böbrek ise Özü depolar. Dalak ve Böbrek, Özü koruma ve desteklemede birbirini tamamlar ve güçlendirir.
Ayrıca Dalak su ve nemi taşır ve dönüştürür; Böbrek su dolaşımını düzenler ve vücut sıvılarının dengede kalmasına yardım eder. İkisi birlikte su metabolizmasını destekler.
Karaciğer, Böbrek ve Kan-Öz İlişkisi
Karaciğer Kanı depolar; Böbrek Özü depolar. Karaciğer Kanı Böbrekteki Özden beslenir; Böbrekte depolanan Öz Karaciğer Kanı ile yenilenir.
Çin tıbbı Kanın Öze dönüşebileceğine ve Özü geliştirebileceğine inanır. Sarı İmparator’un İç Klasik eserinde: “Öz ve Kan ortak kaynaktan gelir” ve “Karaciğer ile Böbreğin ortak kaynağı vardır.
